Santral Venöz Basınç Santral venöz basınç (SVB), vücut içerisindeki torakstaki basınç ile sağ atriyum içerisindeki basıncın ölçümleri ile ilgilidir. SVB ölçümü, kalbin sağ tarafında bulunan ventriküllerin durumu hakkında bilgi almak için kullanılır ve dolaşımda bulunan kan hacmi hakkında bilgi sağlar. Kalp atışları sırasında sağ kalp basıncını değerlendirir. Santral venöz basınç yöntemi, sağ atriyuma uygulanan kateter ile gerçekleştirilir. Bu bölgede kıl bulunuyorsa, öncelikle bölgenin temizlenmesi ve solüsyonlarla gerekli bakımın yapılması gerekir. Sonrasında kateter uygulanır. Kateter uygulaması için lokal anestezi gereklidir. Kateter vücuda girdikten sonra antiseptik tampon yerleştirilmesi gerekir. Bu süreçte hastanın sağ atriyum doğrultusunda aksiller çizgi düzeyine düz gelecek şekilde uygulama yapılır. Hasta sırt üstü düz yatarken, başının altında herhangi bir aparat olmamalıdır. Santral venöz basınç ölçülmesi sırasında stop-cock takılır. Buraya takılan parçanın bir ucu manometreye bağlanırken diğer ucu intravenöz sıvı setine takılır. Bu süreçte hastaya belirlenen miktarda sıvı iletilir. Gerekli işlemler başlatılarak hasta değerlendirilir. Santral Venöz Basınç Değerlendirme Bu süreçte hastada bulunan basınç değerlendirilmesi yapılır. SVB'nin normal seyirde 5-15 cm H20 ile 10-17 cm H20 arasında olması gerekir. Hastada bulunan santral venöz basınç 5 cm H20'den düşükse, volüm eksikliği olduğu saptanır ve hastaya hızlı şekilde infüzyon yapılması gerekir. Sol kalp fonksiyon bozukluğu bulunan hastalarda santral venöz basınç değeri normal veya düşük çıkabilir. Bu süreçte hastaya sıvı infüzyonu yapılması, akciğer ödemine sebebiyet verebilir. 15 cm H20'den yüksek olan değerlerde ise kalbin kasılma gücünün zayıfladığı belirtilir ve bu süreçte kateterin yanlış yerleştirilmesi gibi problemler oluşabileceği için infüzyona devam edilmemesi gerekir. Santral Venöz Basınç Bakımı Nasıl Yapılır? Bu süreçte kateterin irritasyona bağlı sebeplerden dolayı steril tromboflebit oluşabileceği ve kateter uzun süre değiştirilmeden kullanılmışsa bakteriyel sebeplerle enfeksiyonlar görülebileceği gözlenir. Bu belirtilerde kateter çıkarılarak hastaya sıcak uygulama yapılarak gerekli takipler gerçekleştirilir. Bu süreçte kateter takılmadan önce gerekli cilt bakımının yapılması gerekir. Sıvının yavaş infüzyonu sebebiyle kateter ucunda tıkanıklık meydana gelebilir. Genellikle bu noktada kan pıhtılaşması meydana gelmiş olabilir. Bu süreçte hastaya sıvı infüzyonu kesintisiz olarak uygulanır. Kateter kısmından kan verilmişse, bu uygulama sonrasında izotonik sıvı uygulaması gerçekleştirilir. Bu bölümde pıhtı meydana gelmişse, gidermek için solüsyonun içerisine 250 ünite Heparin verilerek problemin giderilmesi sağlanır. Tıkanıklığın giderilmesi için kateterin ucuna enjektör takılarak burada bulunan kan pıhtısının alınması sağlanır. İşlemler uzman hekimler tarafından gerçekleştirilir. Kateter yerleştirme gerçekleştirildikten sonra hastaya göğüs filmi çekilerek hastada bulunan santral venöz basınç takip edilir. Bu süreçte hastanın solunum sesleri takip edilirken, EKG değerlendirilir. Hastanın göğüs tüpünden fazla miktarda sıvı akışı görülüyorsa, kateterin bulunduğu bölümde boşluk meydana gelmiş olabilir. Göğüs tüpü drenajının gerekli ölçümlerinin yapılması ile infüzyon durdurulur. |